Bir hikaye denemesi daha

Daha önce yazmaya çalıştığım mini hikayemi tekrar yazmayı deniyorum. Sevdiğim üç renk hakkında birşeyler karalamak isiyorum. Beyaz, mavi ve siyah.

Kara kalem resim yapan bir ressam nasıl sadece siyah beyaz ve ara tonlarını kullanırsa bende kendi renklerimi bu mini hikaye içine serpiştiirmeye çalışacağım.

Bu günlerde akşamları gökyüzü çok güzel, bembeyaz, aydınlık. Tam kar havası, belki yağar ümidiyle gökyüzünü izliyorum. Dışarıda hiç yıldız yok. Bu yıldızlar neredeler. Odamın camından böyle günlerde gökyüzünü izlemeyi seviyorum. Gökyüzünü izlerken uyuya kalmışım. Çok sık olmayan birşey oldu ve rüya görmeye başladım. Denizin ortasında nereye ve niye olduğunu bilmeden bata çıka ilerliyorum. Suda ne kadar süredir bulunduğumu bilmiyorum. Uzun süredir bulunduğumdan olsa gerek kollarımdaki gücün azalmaya başladığını hissediyorum. Belirli bir süre bu şekilde ilerledikten sonra bir kara parçası görüyorum. Son bir gayretle o yöne doğru yüzüyorum. Çölde uzun süre ilerleyenler, olmayan bahalar görmeye başlarlar. Acaba bende uzun süre denizde olduğum için olmayan bir kara mı görüyorum. Kollarımdaki güç bitmeye başladı. Ne kadar dayanabilirim diye düşünürken, karşımda Annemi görüyorum. Üstün açık kalmış, yatağın içine gir diyor. Perdeler hala açık gökyüzüne bakıyorum. Kar hala yağmamış. Perdeleri kapatıp yatağın içinde uykuya dalıyorum.

Son güncelleme 20 Aralık 2008

The following two tabs change content below.

Bahri Meriç CANLI

Web Geliştiricisi, Linuxcu, Dağcı, Amatör Telsizci, Girişimci, Motorcu

Latest posts by Bahri Meriç CANLI (see all)